RÖPORTAJLAR



Prof.Dr. Mehmet TINAZ

- İstanbul Challenger’ın Türk tenisindeki yerini nasıl anlatırmısınız? 

Ülkemizde birçok organizasyon oluyor, ‘Türkiye’de ilk defa’ diyorlar, belki ikincisi de oluyor ama ondan sonra tarihe karışıyor. İstanbul Challenger bu yıl 69. kez düzenleniyor... ATP’ye geçtiğinden itibaren bu turnuva hep düzeyini korudu, dünyanın en büyük oyuncuları bu turnuvadan geçti... Hiçbir zaman herhangi bir sebeple iptal edilmedi. Sadece Kıbrıs Barış Harekatı’nda hem uçakların kalkmaması hem de Türkiye’nin savaşta olması nedeniyle Balkan ülkelerinin sporcularının katılımıyla gerçekleşti.  2000’de, başkan olduğum sene turnuva sponsoru çekildiğini açıklayınca çok zorlandık. Üyelere mektup yazdım, ‘Bu turnuva bizim markamız, mutlaka düzenlemeliyiz’ diye anlattım... Ve üyelerin verdiği paralarla turnuvayı düzenledik. 2003 yılında dünyanın en iyi Challenger’ı seçildik ve bu ödülü Roger Federer verdi. Kendisiyle orada tanıştım. Şu ana kadar aldığı tüm lakap ve ödüllere layık bir sporcu. Bize ödülü kendisinin vereceğini söyledi. İki saat sonra maçı olduğundan makarna yemek için 5 dakikalık izni bizden özür dileyerek istedi... 

- İstanbul Challenger ödüllere doymuyor da diyebiliriz bir bakıma belki de…

Geçen sene de en uzun soluklu ATP Challenger ödülünü Londra’da O2 Arena’daki bir yemekte aldık... Artık dünya tenisi ‘Challenger’lara çok önem veriyor. Çünkü alttan tenisçi gelmesi açısından bu turnuvalar çok önemli. O nedenle bu sene kuralları değiştirdiler. Oyunculara otel sağlama mecburiyeti de koydular. ‘Bir Challenger yapıyorsanız konaklamayı da karşılamak zorundasınız’ dediler. Biz de bunu sağladık. Burada Fuat Paşa Otel’de kalacak sporcular... Ayrıca biz kulüp olarak zorunlu olmamamıza rağmen tenisçilere öğlen yemeği de vereceğiz. Bizim için çok önemli olan haftaya tüm üyelerimizi mektupla davet edeceğim. Burada olmaları sponsorlar açısından da çok önemli. Geçen sene Kurban Bayramı ile çakışmasına rağmen güzel oldu. Bu sene bayramdan sonraki hafta. İnşallah daha iyi geçecek. 

- İstanbul Challenger’a sponsorların katkılarının önemi nelerdir?

Geçmişten bugüne gelen tüm sponsorlarımıza sonsuz teşekkürler. Uzun soluklu işbirliği turnuvamızı çok daha iyi yerlere taşıyacaktır.Sponsorların medya üzerindeki etkileri kulüplerden çok daha fazla şüphesiz. Ancak Türkiyede sıkça karşılaşılan bir problem de sponsorların kendi güçlerini kullanmayarak tanıtımları kulüplere bırakması.Bu durum bizleri de epey etkiliyor tabii ki. Bir önemli destek de Türkiye Tenis Federasyonundan geliyor elbette. Bundan ötürü federasyon başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerinde teşekkür etmek isterim.

Bu yıl Almanya’nın Braunschweig kentinde Challenger toplantısına katıldık. Geçen senenin ATP Challenger ödülü sahibi olan Sparkkassen Open maçlarını izledik. Ortam iyiyidi ama ortamı güzelleştiren kortlara gelen kasabanın insanlarıydı. 1901’de kurulmuş kulüp, tesis anlamında bizimki ile yarışamasa da ormanlık alanda güzel bir yerdi. Tenisi gece hayatıyla birleştiren turnuva diye ilanları vardı. Hakikaten de öyle yaptılar. Bizim merkez kortumuz 3 bin 500 kişilik. Onlarınki ise bin 500 kişilikti. Biz de bu seneden itibaren orada gördüklerimizi ve ATP’nin bize önerilerini hayata geçirmeye çalışacağız ki; 2003’teki gibi tekrar ödül kazanalım. Kesinlikle sponsor desteği lazım. Umarım gelecek sene bu desteği daha fazla görürüz.